35. Kendimize Kurduğumuz Cümleler

Düşüncelerimiz beynimizin dili gibidir. Konuşmak için kelimeleri kullandığımız gibi, beynimiz de kendimizle iletişim kurmak için düşünceleri kullanır. Gerçeklik algımızı, düşüncelerimiz yaratır ve hayatımızın hikayelerini düşüncelerimiz şekillendirir. Yaptığımız ya da yapmadığımız, yapamadığımız birçok şeyin gerisinde, zihnimizin sessiz karanlığında, kendimize söylediklerimiz saklı. 1. Zihnimizde sürüp giden iç diyaloğun ardındaki psikolojik temel nedir? Çok çeşitli konularda yargı ve fikir oluşturma eğilimimizi neler yönlendirir? 2. Kendi kendimize konuşma tarzımız ve zihnimizde oluşturduğumuz hikayeler neden iç dünyamızı etkilemekle kalmaz, aynı zamanda dış gerçekliğimizi de şekillendirir? 3. Bir dürtüye evet veya hayır demeden önce iç sesimize kulak vermek ve o anda kendimize neler söylediğimizi fark etmek için, farkındalık yaratmak için adım adım neler yapabiliriz?

34. Hayatın Denklemi

Farkında olsak da olmasak da hayatta gerçekten neye öncelik veriyorsak, bizim için esas önemli olan neyse, yarattığımız sonuçları o öncelikler şekillendiriyor. Yaptığımız ve yapmadığımız her şeyin arka planında bir duygu, her duygunun gerisindeyse bir düşünce var. Hayat hikayemizi istediğimiz yönde değiştirebilmek için öncelikle düşüncelerimizi keşfetmeliyiz. Düşüncelerimizin sonuçlarını net olarak görmemizi sağlayacak basit bir modelden faydalanabiliriz. 1. Hayatımızda yaratmak istediğimiz sonuçları şekillendirmek için düşünce – duygu – davranış döngüsünden nasıl yararlanabiliriz? 2. Bir durumun somut gerçekliğini net bir şekilde anladığımızda, seçimlerimizin ve davranışlarımızın nedenlerini görmek nasıl kolaylaşır? 3. Düşünceleri değiştirmeden eylemleri ve davranışları değiştirmek neden zordur?

33. Bilinçli Seçimler İçin Üç Soru

Yaptığımız her seçim hayatımızın yönünü değiştirir. Zaman içinde kendi yolunu çizen bir nehir gibi, ölçeği ne olursa olsun her seçim hayat yolculuğumuzun manzarasını yeniden şekillendirir. Bunu fark etmek, hayatımızı yönlendirmek için sahip olduğumuz gücü fark etmek demek. 1. Her gün irili ufaklı birçok seçim yapıyoruz. Yaptığımız her seçim, hayatın bize sunduklarına verdiğimiz birer yanıt. Seçimlerimizin ve kararlarımızın ne kadarı bilinçli, ne kadarı alışkanlıkların hükmünde yaptığımız tercihler? 2. Hayatı otopilotta, körü körüne yaşadığımızda bizi hangi tehlikeler bekliyor? 3. Değerlerimizle uyumlu, bilinçli seçimler yapabilmek için kendimize sorabileceğimiz sorular neler?

32. Kendini Anlamanın Yolu

Düşüncelerimizin inceliklerini görmek, zihnimizi dürüstçe keşfetmek ve kendimizi anlamak için yapabileceğimiz şeylerden biri, yazmak. Kalemin bir pusulaya dönüştüğü, ruhumuzun karmaşık manzaralarında bize rehberlik ettiği çok değerli bir tecrübe bu. Ve bu tecrübeyi yaratmanın kolay ve pratik yolları var. 1. Nesnel gerçeklerle düşüncelerimiz arasındaki sınırın farkına varmak için kendimize sorabileceğimiz sorular neler? 2. Düşüncelerimizi kağıda dökmek, kendimizle kurduğumuz ilişkiyi nasıl şekillendirir? 3. Yazmayı bir alışkanlık haline getirmek için uygulayabileceğimiz egzersizler neler?

31. Bitmeyen İşlerin Çaresi

Uzayıp giden ve bir türlü bitmeyen ”Yapılacak İşler Listesi”nden kurtulmak, çoktandır kronik hale gelmiş olan ”Çok meşgulüm” duygusundan sıyrılmak, erteleme huyundan vaz geçmek ve daha fazla zaman yaratmak için uygulayabileceğimiz pratik bir yöntem var. İrili ufaklı her işi halletmek, başlamak, devam etmek ve sonuç yaratmak için ihtiyacımız olan ilk şey, iyi bir sistem.

30. Zamanı Çoğaltmak

Parmaklarımızın arasından kum taneleri gibi akıp gidiyor zaman. Kovalıyoruz, yakalayamıyoruz. Modern hayatın başlıca şikâyet konularından biri, zamansızlık. Peki ya anları geri kazanmak ve zamanı çoğaltmak mümkünse? Ve çözüm dakikaları, saatleri yönetmenin ötesinde, zamanla kurduğumuz ilişkide gizliyse… 1.     Neden zamanı her durumda aynı şekilde algılamıyoruz? 2.     Duygularımız zaman algımızı nasıl etkiler? 3.     Zamanla ilişkimizi dönüştürmenin anahtarı, zaman algımızın düşüncelerimizle şekillendirebileceğimiz dinamik bir kavram olduğunu unutmamak. Zamanı çoğaltmak için benimseyebileceğimiz yaklaşımlar neler?

29. Planlamanın Gücü ve Mutluluğu

Dilekleri ve hayalleri, eylemlere taşıyan köprü, planlama. Ulaşmak istediğimiz hedef, yaratmak istediğimiz sonuç ne olursa olsun, her şey bir planla başlıyor. Bu yüzden bir şeyi sadece istemekle, somut olarak planlamak arasında dağlar kadar fark var. 1.     Planlamanın sağladığı duygusal güç nedir? Bir amaca yönelik plan yaptığımızda, motivasyon ve ödül duygusu nasıl canlanır? 2.     Zor işler, büyük projeler ve uzun soluklu hedeflere yönelik plan yapmanın, endişe ve stres üzerindeki olumlu etkileri neler? 3.     Planlama alışkanlığı ve disiplin, hayatı nasıl daha özgürce yaşamamızı sağlar?

Bonus: Kendine Ait Bir Ada – SARDİNYA

Avrupa ile Afrika’nın ortasında, Akdeniz’in kalbinde ışıldayan antik bir mücevher, Sardinya. Dağlarında mavi gözlü albino eşeklerin, vahşi atların koşturduğu; kıyılarında Neptün otunun sualtında çiçek açtığı, derin sularında fokların, yunusların, balinaların yüzdüğü yer… Yalnız, mağrur ve bir hayal kadar güzel. Başka hiçbir yere benzemeyen, kendine ait bir ada.  

28. Belirsizlikten Başarıya: Net Hedefler

Açık ve net olmak, başka insanlarla kurduğumuz ilişkilerde ne kadar etkiliyse, kendimizle kurduğumuz, kendi zihnimizle kurduğumuz ilişkide de aynı ölçüde etkili. Yönümüzü doğru tayin edebilmek için öncelikle nereye varmak istediğimizi belirlememiz gerekiyor. 1.     Beynimiz neden belirsizlikleri tehdit olarak görür? Anlaşılır ve net hedefler bizi nasıl daha ‘’akıllı’’ yapar? 2.     Dikkatimizi sağlamlaştırmak ve karar alma becerimizi güçlendirmek için net ve ölçülebilir hedeflerden nasıl faydalanabiliriz? 3.     Gerçek dışı hedeflerin yükü altına girdiğimizde vazgeçmek neden kolaylaşır?  

27. Motive Olmadan Başlamak

Sağı solu belli olmayan, kaprisli ve bu yüzden de güvenilmez bir dost, motivasyon. Bizi amaçlarımıza taşıyacak eylemleri gerçekleştirmek için esas ihtiyacımız olan, motive olmadan başlayabilmek. Ve daha da önemlisi, başlamakla kalmayıp devam edebilmek. 1.     Beynimiz rahat, kolay ve tanıdık olanı kovalamaya güdümlüyken, uzun soluklu hedeflere erişmek nasıl mümkün olur? 2.     Motive olmayı beklemek bizi neden eylemsizliğe sürükler? 3.     Zihnimizi gözlemlemek ve düşüncelerimizin farkında olmak, faydalı alışkanlıklar yaratmayı nasıl kolaylaştırır?