Karar vermek neden zor gelir? En doğru kararı bulma çabası ve pişmanlık korkusu bizi nasıl paralize eder? Kararsız kalmak neden rahatlatır? Yalnızca kararsızlığı aşmak için değil, her kararı güçlü bir tecrübeye dönüştürmek için yapabileceklerimiz var.
85. Zihni Yatıştırmak
Kafamızın içi tekrar tekrar döndürüp durduğumuz olumsuz düşüncelerle, şikayetlerle, yakınmalarla dolup taştığında ve zihnimizin kalabalığıyla, gürültüsüyle yorgun düştüğümüzde, kendimizi yatıştırmak ve olan bitene sakin gözlerle bakabilmek için neler yapabiliriz? Bir problemi serinkanlılıkla çözebilmek için önce onu gerçek boyutlarıyla görebilmek gerekir. Zihnimizde gereğinden fazla yer kaplayan her sorun, çoğu zaman araya duygusal mesafe koyamadığımız için olduğundan daha karmaşık ve zor görünür. Bir sorunla aramızdaki mesafeyi anlamanın en kolay yoluysa, ona verdiğimiz duygusal tepkilere bakmak.
84. Zihnin Negatif Gürültüsü
Kendi haline bıraktığımızda, zihnimiz, mutlu ve huzurlu düşüncelerle dolup taşmaz. Aksine çoğu zaman korku ve endişe uyandıran düşünceler üretir. Ama bazen kafamızın içini dolduran o negatif gürültü o kadar ısrarcı ve baskın hale gelir ki çözüm aramak yerine, çözümsüzlüğe inanmayı seçeriz.
83. Amaç Duygusu
Hayatımızdaki her amaç, ardında bir duygu taşır. Bu yüzden bir amaca ulaşmayı hem daha anlamlı hem daha kolay hale getirmenin yolu, bizi harekete geçiren bu duyguyu keşfetmek. Duygularımızı, bizi güçlendirecek şekilde değiştirebilmek mümkün.
82. Düşünceler Hakkında Beş Yanlış
Zihnimizi daha esnek dolayısıyla daha güçlü hale getirmenin yolu, düşüncelere yüklediğimiz anlamları sorgulamak. Düşündüğümüz her şeyi neden ciddiye alıyoruz? Düşüncelerimizi mutlak gerçeğin yansıması gibi değil, birer ihtimal olarak görmeye başladığımızda, hayatımızın hikayesi değişecek.
81. Yürümek Neden Mutlu Eder?
Beynimizin derinliklerinde eşsiz bir eczane taşıyoruz. Enerji düzeyinden ağrı algısına, uyku kalitesinden ruh haline, iyilik hissimizi belirleyen bir şifa sistemi bu. Ve bu sistemi harekete geçirmek için yapabileceğimiz en basit şeylerden biri, yürümek.
80. Küçük Pişmanlıklar
Pişmanlık çok sık tecrübe ettiğimiz bir duygu. Hemen her gün söylediğimiz söylemediğimiz, yaptığımız yapmadığımız birçok şey için pişman oluyoruz. Her zaman hayatımızı değiştiren büyük dalgalar halinde hissetmiyoruz bunu. Çoğu zaman günlük hayatımıza sessizce sızan küçük anlarda gizleniyor, pişmanlıklar. Düşünmeden ağzımızdan çıkan bir söz, yarım bıraktığımız bir iş, cevaplamayı unuttuğumuz bir mesaj, boş yere geçen birkaç saat, fazladan yediğimiz bir dilim pasta, lüzumsuz bir alışveriş… İlk bakışta çok da önemli görünmeyen bu anların her biri, katmanlar halinde usul usul yerleşiyor zihnimize. Zihnimizin kıyısında köşesinde toz gibi birikiyor ve eklenen her yeni pişmanlıkla, daha da ağırlaşan duygusal bir yüke dönüşüyor. Anlamakta zorlandığımız birçok mutsuzluğun gerisinde, her gün tekrarladığımız keşkeler ve küçük pişmanlıklar var.
79. İyi Fikirleri Yakalamak
Aklınıza harika bir fikir geldi. Bir sohbet sırasında, bir toplantıda, araba kullanırken, kitap okurken, duş alırken veya tam da uykuya dalmadan önce… Daha önce hiç düşünmediğiniz yeni, ilginç, yaratıcı bir fikir, bir kıvılcım gibi parladı ve sönüp gitti. İnsan zihninin tuhaflıklarından biri bu: Bazen en iyi fikirler, rüzgardaki fısıltılar gibi sesini duyuramadan kaybolup gidebiliyor aklımızdan. Gürültüye, endişeye, rehavete yenilebiliyor düşüncelerimiz. Dahası düşündüğümüz şey ne kadar yeni ve sıra dışıysa, aklımızdan çıkma ihtimali o kadar yüksek. Peki ama neden? Neden yaşıyoruz bu sinir bozucu durumu? Ve daha da önemlisi bunu engellemek nasıl mümkün olur?
78. Korkulara Rağmen Yaşamak
Başımızın üzerinde sallanan keskin bir kılıçla yaşıyoruz. Hayat, belirsizliklerle, risklerle, bilinmez tehlikelerle dolu. Korkmak için sonsuz sebebimiz var. Öte yanda, güzellik, iyilik, mutluluk vaatleriyle zengin ve benzersiz hayat. Bu karmaşanın ortasında yaşama gücünü bulmak nasıl mümkün olur?
77. Göründüğü Gibi Değil: Alçakgönüllülük
Kendi hakkımızdaki düşüncelerimiz, iç dünyamıza açılan pencerelere benzer. Zaman zaman lekelenir, bulutlanır. Yalnızca gerçekleri çarpıtmakla kalmaz. Hayatımızın potansiyelini de net olarak görmemize engel olur. Bizi geride tutan birçok davranışın sebebi, görüşümüzü yanıltan bulanık pencereler. Korkuların, endişelerin, hükmünde yaşamayı, alçakgönüllülük sanmak gibi.