İstemesek de hayat bizi zaman zaman hoşlanmadığımız insanlarla bir araya getiriyor. Bazen bir sofrada otururken ‘’benim burada ne işim var?’’ duygusu çörekleniyor üzerimize. Ya da bir davette, bir toplantıda zoraki gülümserken buluyoruz kendimizi. İçimizde kaçacak yer arıyoruz. ‘’Burada olmak istemiyorum ama mecburum’’ duygusu.
Mecburum diye sürdürdüğümüz ilişkilerde aslında hangi kayıpları göze almaktan korkuyoruz? Mecburiyet sandığımız ilişkilerin ardında hangi sebepler gizli? Zorunlulukların ortasında kendimize ait bir alan yaratabilir miyiz? İstemeden, hoşlanmadan devam ettirdiğimiz ilişkilerde, gücümüz ve özgürlüğümüz nerede?