Parmaklarımızın arasından kum taneleri gibi akıp gidiyor zaman. Kovalıyoruz, yakalayamıyoruz. Modern hayatın başlıca şikâyet konularından biri, zamansızlık. Peki ya anları geri kazanmak ve zamanı çoğaltmak mümkünse? Ve çözüm dakikaları, saatleri yönetmenin ötesinde, zamanla kurduğumuz ilişkide gizliyse…

1.     Neden zamanı her durumda aynı şekilde algılamıyoruz?

2.     Duygularımız zaman algımızı nasıl etkiler?

3.     Zamanla ilişkimizi dönüştürmenin anahtarı, zaman algımızın düşüncelerimizle şekillendirebileceğimiz dinamik bir kavram olduğunu unutmamak. Zamanı çoğaltmak için benimseyebileceğimiz yaklaşımlar neler?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir